Sabret ki her şey hissettiğin kadar derin ve sonsuz olsun,
Sabret ki her şey gönlünce olsun

                                                            -Mevlana –

Kıymetli okurlarım, her hafta olduğu gibi yine hayata dair farkındalık içeren mısralarıma hoş geldiniz…

Otizm spektrum durumunun aslında iletişim küskünlüğü olduğunu birçok kez belirtsem de bazen şu yanılgıya düşmüyor değilim… -ÇOCUĞUM BENİ ANLIYOR MU?-

Özel ebeveynlerin büyük çoğunluğu bu soruyu kendilerine sormuş olabilirler. Ben çok kez bu soruyu kendime soruyorum. Çünkü iletişim bizler için çift taraflı (karşılıklı) ilerlerken otizmde tek taraflı olarak sürdürülebiliyor. Oysa ki birçok önleminize ve eğitsel/tedavi yöntemlerinize rağmen çocuğumuzda halen iletişim tek taraflı sürebiliyor.

Bu durumu yaşanmış tecrübe ve edindiğim bilgiler ışığında şöyle belirtmek isterim. Otizm spektrum bozukluğunun sebebi ve tedavi sürecini bilim dünyası halen çözmemiş olsa da genel ölçüde bilinenler üzerine fikrimi söylemekteyim. Otizmli çocukların empati kurmakta zorlanmasının sebebi somut düşünce yapasına sahip olmalarıdır. Bu düşünce yapısından dolayı her söyleneni anlayamayabilirler. Zihin süreçlerinde olaylar kesik kesik olabilir. Bu gibi sebeplerle kısa süreli göz teması kuran otizmli çocuğun ebeveyni kendinin anlaşılmadığını düşünebilir.

Günlük hayatımızda birçok kez oğluma tekrarladığım eylemleri yaşantımızda rutin oluşturmak ve genel davranış çerçevesinde gelişmesini sağlamak için yapıyorum. Oğluma davranış kazanım edindirme sürecinin uzun sürmesi bazen anlaşılamadığımı düşünmeme sebep olabiliyor. Elbette özel eğitim uygulamaları ergoterapi ve sportif faaliyetler yaşantınızda olsa da iletişim köprüsünü henüz tam sağlayamamışsanız “anlaşılmanızda” ebeveyn olmanızın hassasiyetiyle kaygı oluşabiliyor.

Biz özel ebeveynlerin hüznü derinden yaşadığımız ve içselleştirdiğimiz günlerin sayısı oldukça fazla da olsa iç motivasyonumuzun önemini hatırlayarak hayata sıkı sıkı tutunmaya gayret ediyoruz. Biliyoruz ki kaliteli yaşam tarzı otizmin olumsuz etkilerini azaltırken bizleri de onarabiliyor. Kaliteli yaşam tarzının sağlıklı-etkili iletişimden geçtiğini unutmamalıyız. Otizm spektrum bozukluğunda jest ve mimiklerimizin önemi oldukça fazladır. Gerek ebeveyn gerekse de yakın çevredeki bireylerin jest ve mimik aktarımı otizmli çocuğun olayları anlamasına yardımcı olmaktadır.

Kısaca konuyu özetlersem; Otizmde bilimsel nitelikli özel eğitim uygulamalarına ilave günlük yaşamda otizmli çocuğun uyanık kaldığı her an etkili iletişim içinde olmak gelişimsel önem taşır. Çocuk otizmli olduğunu ve bizi anlamadığını düşünerek hüznün teslim aldığı bir hayat tarzımız kaliteli iletişimden yoksun olarak yaşamamıza sebep olur. Böylece birçok olumsuzluğu kendimizde ve yakın çevremizde artan oranlı yaşayabiliriz.

Kıymetli okurlarım, hayatımızda birçok zorlukla karşılaşsak da önce kendimizi tanımakla, sınırlarımızı belirlemekle, acılarımızı imtihanımız diyerek geliştirici tedbirler almakla kolaylaştırıcı yaşam tarzımızı oluşturabiliriz diyerek sözlerimiz sonlandırıyorum.

Yüce gönüllerdeki aydınlığa ve umuda selam olsun…

                                                                                                                                        Mehtap AKGÜL