KAÇEP, Kadın "Aile Çocuk Engelli Politikaları" nın kısaltmasıdır.
KAÇEP olarak amacımız dayanışmayı, paylaşmayı ve kardeşliği esas alan ahenk içinde huzurlu bir toplumsal düzenin tesis edilmesidir.
Zaman akar gider günler günleri, aylar ayları, yıllar yılları ve hatta asırlar asırları kovalar.
Tabiat değişir, insanlar değişir, toplumlar değişir. Yaşanan değişimler ve yeni fikirler ile görüşler, bakış açıları, duygular, tutumlar, alışkanlıklar, değerler farklılaşır. Ancak güçlü olan milletlerde ve kültürlerde değerler baki kalır ve bu değerler toplumları hem geçmişe hem de geleceğe bağlayan köprüler olarak varlıklarını sürdürürler.
Türk Milletini görkemli tarihinin köklerinden aldığı kuvvetle ulu bir çınar gibi ayakta tutan millî ve manevi duygularla yoğurulmuş öz, ona can veren ruhta gizlidir.
Bu kadim ruhun taşıyıcısı, aktarıcısı ve koruyucusu aile; aileyi aile yapan, kuran, koruyan ve yaşatan ise kadındır, anadır. Türk Milletini asırlar boyunca diğer toplumlardan daha güçlü kılan sır, Türk aile yapısında gizlidir. Aileyi bir arada tutan, güçlü kılan ise hiç şüphesiz annelerdir.
İnsanlık gözle görülemeyecek kadar küçük bir virüs karşısında zorlu bir sınav veriyor. Bu zor günleri hep birlikte yaşıyor, izliyor, değerlendiriyoruz. Medeni ve güçlü olduklarını iddia eden toplumların acziyete düştükleri noktaları bir ibret tablosu gibi izlerken, kaybedilmemesi gereken değerlerin önemi hususunda bir kez daha düşünüyoruz. Aile olmanın, ailenin kurucusu ve koruyucusu ana babaların, kadim değerlerimizin ve kültürümüzün temeli olan yaşlılarımızın ve de ülkemizin geleceği gözbebeğimiz çocuklarımızın önemini ve değerini bir kez daha hissediyoruz.
Dün olduğu gibi bugün de aileyi bir arada tutan, sevgi ve şefkatiyle sarıp sarmalayan yine annelerimiz, kadınlarımız oluyor. Ailenin ve evin yükünü sırtlayan anneler, özverili yaklaşımlarıyla bir kez daha büyüklüklerini gösteriyorlar. Türk annelerinin kurucu niteliği, üretken vasıfları, üstün gayreti milletimizin geleceği için tarih boyunca gördüğümüz fedakarlıkların yeni bir örneği olarak hep hatırda tutulacaktır.
Bugün yaşadığımız olağanüstü durum nedeniyle alınan tedbirler gereği evlerinden çıkamayan, ziyaret etme olanağı bulamadığımız anneler; başkalarına şifa dağıtmak amacıyla sağlık ordusunda görev alan ve milletimizin istikbali için ailelerinden uzak kalan anneler; evlatlarını vatan uğruna feda etmiş, vatan sağ olsun, devletimiz, milletimiz var olsun diyen anneler ve dahası evlatlarından güzel bir söz işitmek, onların gülen yüzünü görmek isteyen nice anneler umutla, sabırla, inançla beklemekteler.
İşte anneler günü, böyle bir duygu yoğunluğu ile kutlanacak ve annelik kurumu da bu duyguların bir eseri olarak layık olduğu şekilde hep kutsanacaktır. Küresel tüketim ağ ve odaklarının yönlendirmesiyle bir günlük hediyeleşme anlayışının ötesinde yılın her günü, her daim var eden, üreten, yaşatan, birleştiren eli öpülesi annelerimize, kadınlarımıza sevgi ve saygımızı, bağlılığımızı göstermek bugün her şeyden önce gelmelidir.
Bu özel günü, maddiyatla çerçeveleyen tüketim odaklı çağrıların kıskacından sıyrılarak manevi boyutta duygularımız, değerlerimiz kısacası yüreğimizle hissedelim. Kapısını çalamadığımızda telefonun karşısında bizi hasretle, sevgiyle kucaklamaya hazır olan annelerimize bizim için ne kadar değerli olduklarını hissettirelim. Analık duygusunu her hücresinde ve ruhunda taşıyan her kadına saygımızı, sevgimizi ve minnetimizi bugün bir kez daha, ama her zamankinden daha güçlü bir şekilde sunalım.
Anne dua kapısıdır; anne en güzel, saf ve karşılık beklemeyen sevginin; merhametin, sabrın, özverinin kaynağı ve canlı abidesidir. Canından can, kanından kan vererek bizleri dünyaya getiren, büyüten her türlü sıkıntı ve cefaya katlanan annelere gösterilecek ilginin, vefanın, sevgi ve saygının bir güne sığması mümkün müdür?
Bugün mübarek Ramazan ayının rahmet dolu ikliminde; bize iyiyi, güzeli, doğruyu öğreten Kitabımız Kur’an-ı Kerim’de buyurulduğu üzere “Rabbin, ancak kendisine ibadet etmenizi, anne ve babaya güzellikle davranmanızı emretti. Onlardan biri veya her ikisi, senin yanında ihtiyarlık dönemine ulaşırlarsa, sakın onlara “Of!” deme, onları azarlama, onlara hoş söz söyle. İkisine de merhametle tevazu kanatlarını indir ve şöyle de: “Ey Rabbim! Onlar beni küçükken terbiye ederken (bana merhamet ettikleri) gibi, Sen de onlara merhamet et!” (İsra/23-24) öğüdünden feyz almak bu ilahi çağrıya iman etmenin gereği olarak dualarda buluşmak zamanıdır.
Anneler Günü vesilesiyle başta Şehit anneleri olmak üzere; bir gülüş, içten bir bakış ve bir tatlı söze tüm ömürlerini feda eden kıymetli annelerimizin Anneler Gününü kutluyor; sağlıklı, huzurlu ve mutlu nice günler, yarınlar diliyoruz.