KAÇEP Nedir ?

KAÇEP, Kadın "Aile Çocuk Engelli Politikaları" nın kısaltmasıdır.

KAÇEP olarak amacımız dayanışmayı, paylaşmayı ve kardeşliği esas alan ahenk içinde huzurlu bir toplumsal düzenin tesis edilmesidir.

İLETİŞİM
  • Adres: Ceyhun Atuf Kansu Caddesi
    No:128
    Balgat/ANKARA
  • Telefon: +90-312-472 55 55
  • Faks: +90-312-473 15 44

OTİZMDE HİS DÜNYASI

 

Her şey, Neye Layıksa  Ona Dönüşür

            -Mevlana-

Bu hafta sizler için belirlediğim konuma geçmeden önce şöyle dündüm;

-          Otizm yeterince anlaşıldı mı?

-          Otizmin artış oranına dikkat çekebildim mi?

-          Otizmin aslında iletişim küskünlüğü olduğu ve tek bilimsel tedavinin yoğun özel eğitim  olduğu henüz biliniyor mu?

-          Özel ebeveynler umudu ve azmi yeterince hissederek hayatlarına yansıtabiliyorlar mı?...

Evet.

Kıymetli okurlarım, her hafta olduğu gibi farkındalık içeren mısralarıma hoş geldiniz.

Otizm,  halen sebebinin bilinmediği hatta hastalık mı farkındalık mı diye bilim insanlarını tartıştığı nöro-gelişimsel bir bozukluktur.

Sizlere her hafta gelişimsel evrelerden bahsediyorum. Şimdi ise edindiğim tecrübeler ışığında otizm dünyamızdaki hislerimizden söz etmek istiyorum. Otizmli çocuğun gelişimsel her farklılığı annenin ve babanın da hayatının farklılığı demektir. Otizmle tanışan, kabullenen çare arayan her ebeveyn kendini girdabın içinde bulur. Duygularını sömüren, ticari düşünen eğitimci olduğunu iddia eden kişilerden medet uman ebeveyn bir süre sonra hislerinin azalmış ve güveni kaybolmuş biri olarak bulur kendini. Umudunu yitirmemek için direnirken, gerek ticari duygu sömürücüler, gerekse okullardaki duygusal şiddet uygulayan bireyler ebeveyni hırpalarken otizmli çocuk da SESSİZ ÇIĞLIĞINDA yaşam sürer…

*Kıymetli okurlarım, otizmli çocuk sahibi ebeveynler sadece otizmle savaşmaz kendisinin yakın çevresiyle de savaşır.

-          İş hayatıyla savaşır.

-          Tıbbi gereksinimlerle savaşır.

-          Eğitimcilerle savaşır.

-          Akranlarıyla iletişim kurmasını isteyen ebeveyn, çocukların anneleriyle savaşır.

-          Yolculuk yaptığı minibüs şoförüyle savaşır.

-          Marketteki kasiyerle savaşır.

-          ……………………..

Ve bu şekilde sayısız durumla ve kişiyle savaş devam eder. Ebeveyn; yaşamın içinde varoluş sebebini unuturcasına, çocuğunu bağımsız olarak yaşayacak hale getirebilmek için çabalar.

Oysa ki vicdanlı, iyimser, mesleğine adanmış, bilgili eğitmen, terapist ve donanımlı hekimlere de rastlayabilir ebeveynler. Ancak rastlayabildiği bu liyakatli kişilerin sayısı o kadar azdır ki…. Yine de kendini şanslı hisseder ve çocuğu için sil baştan temiz sayfa açan azimli ve umut dolu ebeveyn şunu der; YETER Kİ UMUDU OLSUN İNSANIN!

Kıymetli okurlarım, elbette hayata dair acısıyla tatlısıyla birçok konuda birçok bireylerle karşılaşıyoruz. Bazıları çok daha duyarlı olabiliyor. Bazıları ise yaşamadan anlamayabiliyor.

Benim yaşama bakış açımda, her insanı olduğu gibi kabullenmek ve kendi durumumdaki hüznün anlaşılıp anlaşılmadığının beklentisine girmemek var.

Otizm içeren hususlarda beklentimi yüksek tutmuyorum. Çünkü; çocuğumu ve otizm süreçlerimizi elimden geldiğince ifade ederek karşı tarafın anladığı kadar yaşıyorum. Eleştirmiyorum, yapıcı eleştirileri empati hissi oluşturmak için karşı tarafa anlatıyorum.

Evet bu hafta hissetmenin önemini vurgulamak istedim.

His; kişinin içsel ve çevresel etkilerle etkileşimi sonucu ortaya çıkan psiko-fizyolojik değişkendir.

Günlük yaşantımızda hislerimizle karar veririz. Veya akıl-duygu dengemizi koruyarak yaşamımıza yön veririz. Hislerimiz otizmde olduğu gibi tüm  özel durumlarda daha yoğun olarak hayatımızın büyük bir bölümde yer alır. Çocuğumuzun farklılık durumu, sizin his dünyanızı ve doğrudan kişiliğinizi  etkileyebilir. Bu özellik her birey için aynı olmasa da genel olarak benzer durumlar yaşanır. Hissi özellikler taşıyan ebeveynler daha çok yaşamsal ihtiyaçları için arayışa girer. Ebeveynde iyileştirme arayışı hislerinin yoğunluğu ile doğru orantılı olarak hayatında yer alır.

Belirtmek istediğim özetle;

Biz özel ebeveynler, his dünyasında birçok duyguyu barındırabilen bireyleriz. Durumun farklılığını ajite etmeden, objektif yansıtarak sosyal yaşamımızdan alacağımız destek ile kurduğumuz iletişim köprüsü bize hayata tutunma gücü verir. .Daha pozitif, daha üretken ve daha bütüncül olarak hayatımıza yansıyan  bu yaşam gücü ilk yakın çevremize yansıyacaktır. Bu sebeple otizmde veya herhangi bir konuda yaklaşım tarzımızı belirlemek çok önemlidir.

Hislerimiz duyguya, duygularımız ise davranışlarımıza yansır diyerek sözlerimi sonlandırıyorum.

                                                                                  -Mehtap  AKGÜL-

                                                                                       21.07.2019