KAÇEP Nedir ?

KAÇEP, Kadın "Aile Çocuk Engelli Politikaları" nın kısaltmasıdır.

KAÇEP olarak amacımız dayanışmayı, paylaşmayı ve kardeşliği esas alan ahenk içinde huzurlu bir toplumsal düzenin tesis edilmesidir.

İLETİŞİM
  • Adres: Ceyhun Atuf Kansu Caddesi
    No:128
    Balgat/ANKARA
  • Telefon: +90-312-472 55 55
  • Faks: +90-312-473 15 44

 

Pandemide Eğitim ve Teknoloji 

15 Mayıs 2020

 

COVID-19 Pandemisi aylardır dünyayı ve ülkemizi kasıp kavururken, felaket olarak tanımlayabileceğimiz bu salgın ile mücadelede bireyler, kurumlar ve devletler üzerlerine düşen görevleri canları pahasına yerine getirmenin çabası içerisindeler. Yüz yıllar öncesine dair sayısal olarak bazı salgınlar ile benzerliği olmuş olsa da yaşadığımız çağda kaynaklarımız açısından, dünya milletlerinin ve bilimin gelişmişliği ile karşıladığımız bu salgın yaşayan tüm varlıklar için aslında bir ilk niteliğinde.

 

Her ne kadar ihtiyaç teorilerinin ikinci basamağında anılsa da sağlık sermayemiz olmadan farklı bir alana odaklanmamız malesef imkânsız. Evden çıkmayarak kamu otoritesinde açıklanan kural setlerine riayet ederek kendimizi, ailemizi yakın çevremizi ve çalışma arkadaşlarımızı koruma çabasındayız. Bu duyarlılığın toplumu her kesimince daha çok benimsenmesi en büyük temennimiz.

 

Salgın sürecinde yürütülen faaliyetlerin hepsi istisnasız insan eliyle ve insan için yapılmakta. Koruyucu, önleyici ve müdahale edici tüm alanlarda yeterli ve nitelikli insan kaynağımızın en değerli varlığımız olduğunu da yaşayarak öğrenmekteyiz. Nitelikli insan kaynağının sürekliliğinin sağlanmasının da hiç şüphesiz nitelik eğitim ve öğretime dayandığı hepimizce kabul edilmiş bir gerçektir. Karar vericiler ve uygulayıcılar ne kadar tecrübe ve eğitim nitelikleri yönüyle fevkalade olsa da alınan kararlara uyma yükümlülüklerini yerine getirmede yeterli farkındalığı ve bilinci eğitim, öğretim ya da aile ikliminden edinmemiş bireylerin yönetilmesi ve sisteme ayak uydurmasını beklemek maalesef çok gerçekçi olmamaktadır. Ülkelerin gelişmişliklerinin temelini de iyi yetiştirilmiş ülkesine sadakati en üst düzeyde olan dünyayı ülkeler arası rekabeti iyi okuyabilen nesiller oluşturmaktadır.

 

Fen Bilimleri, Sosyal Bilimler, Matematik, Bilimsel Araştırmalar, Yabancı Dil gibi birçok hayati öneme sahip bilim dallarına ilişkin tohumun toprakla buluştuğu ilk anlar ilk ve orta öğretim dönemleridir. Çocuklarımızın zihinlerinin en parlak olduğu bu dönemlerde onların birer dünya vatandaşı olmak üzere vatan ve millet sevgisi ile temel ahlak öğretilerine sahip olarak yetişmeleri ve yetiştirilmeleri bir kurtuluş savaşı hüviyetindedir.

 

Ülkemizde 18 milyon civarı ilk ve orta öğretim öğrencisi bulunmaktadır. Bunun sadece yüzde onluk bir kısmı ise özel okullarda eğitim alabilmektedir. Eğitim öğretime ara verilme kararının alındığı Mart ayı ortalarından bu yana çocuklarımız, kamu ve özel eğitim kurumlarının farklı çözümleri ile yüz yüze eğitimin yoksunluğunu telafi etmek üzere teknolojinin sunduğu  hizmetlerden faydalanma çabası içerisindeler.

 

Gönül ister ki eğitimde fırsat eşitliği olsun ve tüm çocuklarımız en nitelikli kaynaklara birlikte erişim sağlayabilsinler. Fakat gerek ekonomik nedenler gerek coğrafi nedenler COVİD 19 pandemi sürecinde bunu bazen mümkün kılmamaktadır. Bu durumu tersine çevirmek için tüm unsurları ile mücedele veren Milli Eğitim Bakanlığımız bu süreçte de dünyada örneğine pek rastlanılmayan şekilde hızlı çözümler geliştirerek EBA programı ve diğer dijital içeriklerle çocuklarımızın ve gençlerimizin eğitimlerinden yoksun kalmamaları adına bir çok adım atmıştır. Fırsat eşitsizliklerinin önüne geçebilmek için sabit ve mobil internet sağlayıcıları aracılığı ile ücretsiz internet tedariği ise Bakanlığımızın çalışmalarını destekler nitelikte olmuştur. Dijital çağın gerekliliklerini öngörerek çok önceden teknoloji ve dijital dönüşüme yatırım yapan özel eğitim kurumları ise, Türk Yazılımcılarının ve Türk Mühendislerin oluşturduğu kendi milli ve yerli online eğitim platformlarını ve yine yerli ve milli  güvenli görüntülü görüşme ürünlerini kullanarak öğrencilerinin eğitimden yoksun kalmalarının önüne geçti. (‘Seemeet’ , ‘Metodbox’ vb) Bu konuda kurumlarımızı Ülkemiz ve yarınlarımızın teminatı çocuk/gençlerimiz adına yaptıkları bu çalışmalarından dolayı tebrik ediyorum.

 

Dünyanın yeni koronavirüs (COVID-19) ile mücadelesinde, önleyici tedbirlerin efektif uygulanması için teknolojiye çok büyük görevler düşmekte ve yeni nesil teknolojiler hükümetlerin en büyük destekçisi olarak en ön saflarda yerini almaktadır.(*) Pandemi krizi döneminde, dijital altyapının kamu sağlığı yönetimi açısından birçok alanda, epidemik tahminleme ve karar almayı destekleme konularında çok büyük öneme sahip olduğu gözlemlenmektedir. Dijital altyapıların günümüzdeki ve olası gelecek krizlerin etkilerini azaltacak şekilde güçlendirilmesi, yapay zeka teknolojilerinin sürece efektif şekilde entegre edilmesi ve big data analizlerinin vatandaşların hareketliliğinin ölçümü, hastalığın yayılma trendleri ve sağlık durumu takibi gibi konularda kullanılmasının kritik olduğu görülmektedir.(*)

 

Sosyal mesafeyi korumak için uzaktan çalışma / eğitim hayatına devam etme prensibini benimseyen çoğu ülke, dijital çözümler sayesinde hem iş / eğitim sürekliliğini sağlamakta hem de çalışanların / öğrencilerin sorunsuz bir şekilde birbirleri ile bağlantı kurmasını kolaylaştırarak günlük hayatlarında gerçekleştirmeye alışık oldukları profesyonel ve sosyal etkileşimi kurmalarına yardımcı olmaktır.

 

COVID-19 salgını, operasyonların, üretim hatlarının ve tesislerin izleme ve bakımının uzaktan yönetimine olanak veren Endüstri 4.0 ve akıllı üretim uygulamalarının faydalarını bir kez daha gözler önüne sermiştir. COVID-19 krizinde IoT’nin, sağlık sistemlerinin modernizasyonu, kriz yönetimi, kamu sağlığı ve güvenliği, tedarik zinciri ve üretim konularında önemli roller oynadığı görülmüştür. Akıllı uygulamaların yalnızca kriz dönemlerinde değil, bu süreçten sonra da üstün faydalarının olacağı gözden kaçırılmamalıdır.

 

Türkiye de sahip olduğu yüksek eğitim düzeyi ve son dönemde artan teknoloji yatırımları ile COVID-19 sürecinde diğer örnek ülkeler gibi yeni nesil teknolojiler üzerinde çalışmalar yapmaktadır. Türk Ar-Ge şirketi Boni Global tarafından geliştirilen kullanıcılar arasındaki etkileşimleri izlemeye ve kaydetmeye yarayan ve bir kullanıcının virüse maruz kaldığının bildirilmesi durumunda bu kullanıcı ile iletişim kuran tüm diğer kullanıcılara bildirim yapan «Korona Takip» Programı, üç büyük operatör ve BTK'nın (Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu) işbirliiyle evde izole edilmesi gereken hastaların dijital yöntemle takip edilmesini sağlayan «Hayat Eve Sığar» uygulaması ve Sağlık Bakanlığı tarafından yayımlanan makine öğrenme algoritması ile çalışan «Online Korona Önlem» sitesi ve öğrencilerin dijital kanallar aracılığıyla eğitimlerine devam etmelerini sağlayan Eğitim Bilişim Ağı (EBA), Türkiye’de COVID-19 ile mücadele kapsamında yürütülen çalışmalara örnektir.(*)

 

İnsan oğlu geçtiğimiz ve içinde bulunduğumuz yüz yılda karşılaştığı sorunları teknoloji desteği ile çözme kabiliyetini oldukça fazla geliştirdi. Nesnelerin İnterneti, Yapay Zekâ, Ultra Hızlı İnternet Bağlantılarımız, , Robotik, gelişmiş son kullanıcı terminallerimiz gibi başlıklar belki de bugün hayatımızı kurtarmakta. Pandemi ile mücadelede başarı sağlamak üzere şüphesiz dijital altyapının modernize edilmesi, geliştirilmesi gerekmektedir. Bu süreçte, farklı finansman modelleri ve kamu-özel işbirlikleri de gündeme gelecektir. Bununla birlikte ekonomik ve sosyal hayatta birtakım değişiklikler kısa zamanda ortaya çıkmış olmakla birlikte başta para ve finans piyasaları, ticaret, eğitim ve hizmet sektörü olmak üzere ekonomik ve sosyal alanda önemli yapısal bir değişim ve dönüşümün arifesinde bulunuyoruz.

 

Covid-19 salgınının yol açtığı yapısal dönüşüm ve tüketici davranışlarındaki değişiklikler bazı sektörlerde geçici etkilere yol açacakken bazı sektörlerin topyekûn değişmesine sebep olacaktır. Sürecin kaybeden sektörleri toplumsal etkileşimin fiziksel olarak yüksek olduğu turizm ve ulaşım sektörleri iken bilişim teknolojileri temelli sektörler yerlerini sağlamlaştırmıştır.Bu pandemi süreci insanların tüketim önceliklerinin ve dünyaya bakışlarının sorgulanması sonucu finanstan çevreye, konuttan eğitime, sağlıktan güvenliğe ve siyasi hayattan inanç sistemlerine kadar eleştiri ve değişim süreçleri kaçınılmaz olarak gelecek nesilleri etkileyecektir. Ülkelerin bundan sonra ekonomik kalkınma stratejilerini bütün bu dönüşümü göz önüne alarak inşa etmesi tercih değil zorunluluk haline gelmiştir.(**)

 

Bu alanlara erişimi fırsat eşitliği çerçevesinde geliştirmemiz neredeyse ülkemizin GSMH değerine yakın piyasa değeri olan teknoloji markalarını ortaya çıkarmamızda en belirleyici faktörlerden olacaktır. Tek yönlü eğitim kanalları aracılığı ile bu felaket dönemini 18 milyon civarındaki öğrencimiz, çocuklarımız için atlatmak için çaba göstersek te, ülkemizde çok güzel örnekleri ortaya konulan çevrimiçi eğitim materyalleri, sınıfları ve ölçme değerlendirme sistemlerimizin güçlendirilmesi en önemlisi millileştirilmesi ve tüm öğrencilerimizin erişimine açılması Milli Eğitim vizyon planlarımızın en temel taşı olmalıdır.

 

Sağlıklı günlere biran evvel kavuşmak dileğiyle….

 

 

Nur Tuğba Aktay

Milliyetçi Hareket Partisi

Merkez Yönetim Kurulu Üyesi

Eğitimci

 

 

Kaynakça:

 

(*)Deloitte ‘Yeni Nesil Teknolojilerin COVID-19 Mücadelesindeki Önemi’ 2020

 

(**) Türkiye Bilimler Akademisi ‘COVID-19 Pandemi Değerlendime Raporu’ 2020