KAÇEP Nedir ?

KAÇEP, Kadın "Aile Çocuk Engelli Politikaları" nın kısaltmasıdır.

KAÇEP olarak amacımız dayanışmayı, paylaşmayı ve kardeşliği esas alan ahenk içinde huzurlu bir toplumsal düzenin tesis edilmesidir.

İLETİŞİM
  • Adres: Ceyhun Atuf Kansu Caddesi
    No:128
    Balgat/ANKARA
  • Telefon: +90-312-472 55 55
  • Faks: +90-312-473 15 44

                                                         

Depremlerde Yaşam Üçgeni Oluşturmak İçin;İç Mekân Tasarımının Önemi,

Mobilyaların Sabitlenmesi ve Alınması Gereken Önlemler

Şükriye Sıla ÖZDEMİR / Yüksek İçmimar     

            Yaşadığımız İzmir depremi bize çok şey hatırlattı; İç mekân tasarımının ne kadar önemli olduğunu, kadın, çocuk, yaşlı ve engelli bireylerin risk grubunda olduğunu, mekân kurguları yapılırken deprem ve doğal afetler göz önünde bulundurularak tasarım yapılması gerektiğini, yaşam üçgeni oluşturmak için mobilyaların sabitlenmesi gerektiğini, konutlar dışında okul, hastane, otel gibi ortak kullanım alanlarının iç mekân düzenlemelerinin belirli meslek disiplinleriyle yapılması gerektiğini bir kez daha hatırlatmıştır.
           
           Meydana gelen depremler ve veriler göstermiştir ki iç mekândaki donatıların montajı, sabitlenmesi ve uygulama yerleşimi yaşam üçgeni ile doğrudan ilişkili olup hayati riskleri azaltmıştır. Kontrolsüz, denetimsiz, projesiz yapılan tadilatların verdiği zararlar hayati riskleri artırmıştır.

          Bilge Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli Beyefendi’nin ifade ettiği gibi; “Kaçak binalar, kaygan zeminler, hırsız müteahhitler, denetim kusurları, tehlikeyi hafife alan düşüncesizlikler, bana bir şey olmaz pervasızlığı çözülmesi gereken öncelikli sorunlar arasındadır”

          Depremlerde yaralanma ve ölümlerin birçoğu yapısal sorunlar sonucunda oluşurken bir kısmı ise iç mekânlardaki donatıların yanlış yerleşiminden kaynaklanmaktadır. Herhangi bir sarsıntıda bile iç mekândaki mobilyaların sabitlenmemesi ağır yaralanma ve ölümlere sebebiyet vermektedir. İç mekân tasarımlarında işlevsel, görsel ve estetik olduğu kadar teknik yaklaşımlara önem gösterilmektedir. Mevcut taşıyıcı sistemlere zarar vermeden, mekânların belirli standartlara uygun bir şekilde projelendirilmesi ve uygulamalarının yapılması gerekmektedir.


         Deprem anında bireylerin sağduyulu davranarak, çocuklarını ve yakınlarında bulunan kişileri doğru yönlendirmeleri için önce iç mekânda bulunan donatıların sabitlenmesi gerekmektedir. Deprem öncesi alınan önlemler sadece depreme hazırlık olarak düşünülmemelidir. Özelikle çocuklu ailelerin iç mekândaki donatıları emniyete alması meydana gelebilecek herhangi bir kazayı engellemektedir. Ailelerin çocuk odalarını kendi odalarına yakın bir odada konumlandırması doğal afetler sırasında kolay ulaşımı sağlayacaktır.


        Çocuklar belirli yaş gruplarında öğrenme becerilerini geliştirmek üzere merak duygusuyla hareket etmektedir. Çocuk odaları ve okullarda yaralanmaların en az seviyede olması için mobilyaların yuvarlak kenara sahip olmasına, sabitlenmesine ve kullanılan malzemelerin dayanımı yüksek malzemelerden seçilmesine özen gösterilmelidir. Medyadan takip edildiği üzere zaman zaman okul tavanlarının çökmesi öğrencilerin yaralanmasına sebebiyet vermektedir. Okulların inşa sürecinde yapılan asma tavanların montajının doğru uygulanması ve tüm tadilatların gözetim altında yapılması bir gerekliliktir.

     
         Engelsiz yaşam için erişilebilir tasarım herkesin hakkı...

 
         Tasarım yapılırken karşılaştığımız problemlerden bir tanesi engelli bireylerin ihtiyaçlarının göz önünde bulundurulmamasıdır. Yaşam alanlarında yapılan tasarımlarda ulaşılabilir ilkesi öncelik göstermelidir. Konut tasarımı yapılırken engelli bireylerin durumuna göre tasarım yapılmalıdır. Yatağa bağlı olan kişilerin yatak konumunun iyi seçilmesi, zemin malzemesinin kaygan yüzeye sahip olmaması, oda kapılarının yakınlarında mobilya olmaması gerekmektedir. Engelli bireylerin deprem veya doğal afetler meydana geldiği sırada ne yapacaklarını önceden planlayarak, her odada yaşam üçgeninin yeri belirlenmelidir. Deprem sonrasında tahliyenin gerçekleştirilebilmesi için bir sirkülasyon koridoru oluşturulup, bu koridorun herhangi bir donatı veya mobilyayla engellenmemesine özen gösterilmelidir.

           Sabit bir mobilya ile düşen cisim arasında kalan boşluk Yaşam üçgenidir. Bir diğer adıyla Hayat Üçgeni... Deprem anında sabitlenmemiş dolap ve raflardan uzak durulmalı duvara sabitlenmiş dirençli mobilyalar tercih edilmelidir. Peki, iç mekânda almamız gereken önlemler nelerdir?


          İzmir’de 30 Ekim 2020 tarihinde meydana gelen depremde enkazdan sağ kurtulan, herkese umut ışığı olan Elif ve Ayda bebek yaşam üçgeni sayesinde hayatta kalmayı başarmışlardır. Bu anlamda deprem önlemlerinden biri olan yaşam üçgeni, enkazdan sağ çıkma şansını arttırdığını göstermiştir.


         Tavan kaplama malzemelerinin tekniğine uygun bir şekilde montaj yapılması, asma tavan uygulamalarında seçilen malzeme ve montaj aşamasında bağlantı yerlerinin doğru uygulanması deprem sonrası yaralanma ve ölümlere sebebiyet vermemesi için bir gerekliliktir.

     
         Deprem anında buzdolabı, bulaşık makinası veya çamaşır makinası gibi dirençli cihazların yanında bulunmak yaşam üçgeni oluşturması açısından önemlidir. Mutfakta bulunan beyaz eşyaların sabitlenmesi kadar, mutfak dolaplarının sarsıntı esnasında açılarak yaralanmaya sebebiyet vermemesi için dolap kilit sisteminin kullanılması gerekmektedir.


         Konutlarda antrede kullanılan saat, tablo, ayna gibi tüm aksesuarlar sabitlenmelidir. Böylece tahliye durumunda çıkışta engeller ortadan kaldırılmış, aynı zamanda yaralanma riski azalmış olacaktır. TV ünitesi, kitaplık, dolap, raf, vitrin gibi büyük ve ağır mobilyaların sabitlenmesi hayati önem taşımaktadır. Yapılan hataların en büyüğü ise masa altına girmektir. Herhangi bir sarsıntı anında masa altına saklanmak yerine sabit bir dolabın yanı, koltuk yanı veya dirençli mobilya yanı tercih edilmelidir. Yatak ve koltuklar sarsıntı esnasında olası bir yaralanmaya sebebiyet vermemesi için cam önünde konumlandırılmamalıdır. Avizelerin yeri belirlenirken yatak veya koltuk üstüne denk gelmeyecek şekilde takılmasına özen gösterilmelidir.


         Mobilyalar sabitleme aparatı kullanılarak yaşam alanı emniyete alınmalı, demir sabitleme aparatları ağır ve büyük mobilyalar için kullanılmaktadır. Duvar zemini ile mobilyalarda belirli aralıklarla aparatlar kullanılarak monte edilebilmektedir. Hafif mobilyalar için duvarı delmeden çeşitli aparatlar kullanılmaktadır.


         Sarsıntı başladığında binayı terk etmek mümkün değilse çıkış, merdiven, asansör, camlara yaklaşmak veya balkona çıkmak doğru bir yaklaşım olmayacaktır. Hayat üçgeni oluşturmak için evlerin dış kanadına yakın odaları kullanmanız enkaz sırasında arama ekiplerinin size ulaşımını kolaylaştırmaktadır.


         Tüm fertlerin korunması için okul, hastane, otel, kamu ve kamuoyunun kullandığı mekânların proje aşamasında iş bölümü gereği her disiplinin kendi alanında çalışma yürütmesi, depreme karşı alınması gereken önlemlerle ilgili ortak bir bilinç oluşturulması bir gerekliliktir.


          Yukarıda bahsedilen konularla paralel olarak iç mekân tasarımlarının, içmimarlar tarafından çözümlenerek, kontrolünün ve denetiminin yapılması, Tip İmar Yönetmeliği ve Deprem Yönetmeliği’nde iç mimari proje zorunluluğu getirilerek, yasal zemine oturtulması, kamuda kadrolu ve yetkili iç mimarların çalışması ve yerel yönetimin onayına sunulması hayati önem arz etmektedir. Tüm canlıların yaşamını sağlıklı sürdürebilmesi dileğiyle…